bugün

entry'ler (23)

döneceksin diye söz ver

kemanıyla, piyanosuyla, söylenişiyle şarkının sözünü unutturan, insanı diken diken üşüten şarkı.. şarkıdan çok, bir ağlayış.. bitince, boğazda kocaman bir düğüm kalır; verilmemiş o "söz"e dair.. eller yeter o "söz"e sözler yazmaya, besteler yapmaya..

erdo

inanmayı geçtik, artık gerçeklerden daha çok karşılaşıyoruz "mucize"lerle... hep güzelleştirir olduğu yeri, gözlerini açsın yeter ; hep olmak istediği yerdedir , gözlerini kapatsın yeter... "sen inan bak herkes nasıl da inanır" canım dostum sırdaşım.

takva

kendini bilen ve işinin ehli oyuncuların oynadığı film.

rumeli hisarı

boğaz'ın en doğal, en eskimeyen, en güzel, en özel manzarası...

engin günaydın

her yerde ve her zaman aynı doğallıkta görülmesi şaşkınlık verici.. magazin muhabirleri bar çıkışından evinin kapısına kadar takip eder ve 'engin bey neden kaçtınız?' diye sorar. engin bey'in cevabı (gayet sakin) 'yok kaçmadım. evime geldim.' egolarının değil, hayallerinin peşinde... anlatmaya devam etsin... anlaşılmaya da... iyi ki var.

ercument vural

cine 5'te salı geceleri program da sunar kendisi. başarılı bir müzisyen. sezen aksu'nun 'bahane' albümünde 'çile' ve 'perişanım şimdi' şarkılarında sesi dinlenebilir.

çile

hüznü coşkusunda gizli bir şarkı. aşkı; bilgelikle, akılla, mantıkla, en sonunda da o karşı konulmaz duyguyla anlatır. tek kelimeyle anlatmak zordur ama işte tek kelimelik, aşka teslim olmuş sezen şarkılarından biri daha..

dön diyemedim

"sevdim ben olmayı seninle sensizliğimde" cümlesiyle aşkın en naif halini, sesinin kırgın tınısıyla haykıran, itiraf tadında bir şarkı.. ferhat göçer'in çıkış parçası. şarkı titrer, ses titrer, hepsinden de çok yürek titrer her dinlendiğinde.. konuşan şarkılardan..

harbiye cemil topuzlu açık hava tiyatrosu

konserlerin en samimisi, en heybetlisi, en büyülüsü bu mekanın yaz kokulu havasında gerçekleşir. istanbul'a sanat, kültür ve eğlence dallarında büyük faydalar sağlamaktadır. merdivenlerinde otururken bile büyük bir keyifle ayrılırsınız. bir sonraki 'açıkhava sefanızı' iple çekmeye başlarsınız..

gönül hancım

her seferinde ilk kez dinliyormuş etkisi verir.. "sefere" çıkmış kalbi, aşkla acı arası yükle sarsar, sarar.. acı acı, katı katı ağlatır.. ama pamuk gibi yaraları alır.. geriye bir tek şarkının yaraları kalır.. başa döner dinlersiniz yeniden.. ağlamak için değil, kurutmak için yalnızlık değmiş her yanınızı.. yüz de ağlar, iç de.. gidenler mi? bu şarkıda hep daha içte..

sevingül bahadır

albümlerini ve sahnesini severek dinlediğim güzel sesli bayan. 13 senedir akm'de sahneye çıkmaktadır. efe ismindeki oğlu da müzisyendir. güleryüzü ve sakinliği huzur vermektedir. müzik ziyafeti ve huzur bir araya gelince, bu şölenin kahramanları, hayatınızdaki yerlerini pekiştirmiş olurlar.. o da 'iyi ki var' olanlardan..

gidemem

sezen aksu'nun ışıklı fırçasını yüreklere cömertçe sürdüğü şarkı ötesi.. hayatı ve insanı köşe bucak anlatan, hiç bir sözünden kaçılmayan , teselli yüklü bir dert ortağı.. herşeyin fazla geldiği zamanlarda dinlenmesi gerekir. eşikleri en acısız şekilde atlayabilmek için bire bir.. bitmemiş, bitememiş sevdalara tercüman: "ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem"..

levent yüksel

içindeki çocuğu büyütmemecesine yaşatan, gülümseyişini gözlerinden ayırmayan, hayatla barışık, 'yanık' sesli müzisyen.. sesiyle dost, sessizliğiyle dost.. 'cebinde ümitleri'yle, hüzünlerinin üstünden atlamadan geçen bir gezgin.. hayatın 'efendi' çocuğu.. hep aynı sadelikte.. eskilen ömre inat 'oysa ben seni hala seviyorum' diye bağırırken bile.. müziğin ve şarkıların gücüne kendini teslim etmiş 'kanatsız bir melek'.

erdo

o bir 'lale devri' çocuğu.. eski radyoları çatıdan çıkarıp, devrimize 'aşkı' dinleten bir gönül adamı.. her güzel şarkıyı, her güzel şiiri ikinci hallerden geçirip kalbini yenileyen, her yeni gün umudunu tazeleyen dost.. iyi ki var dedirten, hep iyi olmasını dilediğim..

ferhat göçer

sesinden müziğin her türlüsünü dinleyebildiğim, gerek ses tonu, gerek yorumuyla alkışlanması gereken bir insan.. yaptığı her iş, bir adım daha fazla atabilmek için.. konserleri lezzetli, sahnesi renki, sesi ahenkli.. adımları yüzünün çizgilerinde gizli..

bir çocuk sevdim

ilk notasını duyduğum andan, şarkı bitene kadar tüylerimi diken diken tutan şarkıdır. 'gizli bir ümide küskünce sarılanlar'ın yaralarına,'sezen tadında' merhemler sürülmüş gibi olur. sözlerin kabullenmişliği, müziğin cesaretiyle kaynaşınca, ortaya böyle, başka şarkıların susacağı bir 'sezen çığlığı' daha çıkar.

yine mi çiçek

cihan okan'ın 'keyiften anlayan sesine' çok yakışan şarkı.meral okay'ın cömert kaleminden çıkmış sözler ud'un sesiyle birleşince, tabiri caizse, 'şarkıyı içesiniz' gelir.. şarkı bittiğinde altınbaş yinelenir, dinledikçe güzelleşilir..

ışın karaca

özellikle 'anadilim aşk' albümüyle,sezen'in yüreğinin ipucunu veren şarkıları, en güzel çığlıklarıyla süsleyip, kalplere tercüman olmuştur.. hiç eskimediği 5 yılda kanıtlanmış şarkılara sahiptir.. sesiyle masallar anlatanlardan.. hayatla yüreğini kesiştirerek yaşayanlardan..

pişman olduğun zaman

ilk kez 2004 yazında rumeli hisarı'nda dinlediğim, duyar duymaz ay tutulmasından sarsılırcasına titrediğim, tabii ki sezen aksu şarkısı.. tadı hala aynı, dinlemeye kıyamayacak kadar anlamlı..

sezen aksu sevgisi

duygudan çok yaşam şekli bence. konser için gün saymalar, anıları paylaşmakla başlayan sağlam dostluklar, konserde duruşundan gözünün kırpışına kadar her harekete fikir yürütmeler, daha çok kitap okumalar, şiiri eskisinden daha çok sevmeler,sadece adımlarını duyabilmek için şehir şehir yol almalar.. an'a tanıklık için genç yaşlarına koskoca şarkıları sığdırmalar.. heyecan, ses, bolca duygu ve sezen.. hayatın en karmaşık dönemi de olsa en huzurlu dönemi de, sezen'in tesellisiyle ağlamak ya da gülümsemek.. her yalnızlıkta bir sezen, her aşkta bir sezen, her terkedişte, her terkedilişte bir sezen..çekip gitme isteği geldiğinde, kapıyı çarpmadan az önce ve yola çıkınca.."git"ler, gitme kal yalan söyledim"ler, "geri dön"ler.. sonra teselli yürüyüşleri.."geçer geçer daha öncekiler gibi..yine düşer deli divane gönlüm aşka".. ama o da bilir ki "tesellisi çok zor sözün".. sezen işte.. hayat değil, yaşam demek.. anlatmakla olmuyor, yaşamak gerek..